Firmamız gıda sektöründe uzun yıllara dayanan deneyimini üretime dönüştürme kararı alarak, 1996 yılında çay sektöründe yatırım yapıp üretim faaliyetlerine başlamıştır.

+49 (0) 234 90 10 90 11
info@selenfood.de

Selen Food CEO’su Ayhan Ruşen ATV Avrupa Programı Vizyon’a Konuk Oldu

ATV Avrupa’nın başarılı programlarından olan Vizyon’a konuk olan Ayhan Ruşen, Programı hazırlayıp sunan Gülbahar Merdivan’ın sorularına yanıt verdi.

 

Gülbahar Merdivan: Sevgili izleyiciler, Avrupa’da çay denince akla gelen ilk markalardan biri olan Selen Çay Gastronomi sektöründe karlılığı artıracak yepyeni bir uygulamayı başlattı. Selen Çay’ın başlattığı uygulamanın detaylarını öğrenmek için Almanya’ya gidiyor, Vizyon mikrofonlarını Selen Çay’ın sahibi Ayhan Ruşen’e uzatıyoruz

Sevgili seyirciler “sağlıklı çay” deyince aklımıza ilk önce gelen Selen Çay’dayız. Şimdi size bugün sadece Selen Çay’ın sağlıklı çaylarını değil diğer çaylarını da konuşacağız. Ayhan Bey’in gastronomi sektöründe yaptığı yeniliği konuşacağız. Yanımızda Selen Çay’ın sahibi Ayhan Ruşen Bey var. Merhaba diyelim kendisine. Bakalım bu programda bizim için neler anlatacak? Efendim merahaba!

Ayhan Ruşen: Merhabalar hoş geldiniz!

Gülbahar Merdivan: Hoş bulduk Ayhan Bey. Artık nereye gitsek Selen Çay’ı duyuyoruz. Sağlıklı çay deyince akla ilk Selen Çay geliyor. Özellikle sağlıklı çaylarınızı neredeyse duymayan kalmadı. Bize bu konuda neler söylersiniz?

Ayhan Ruşen: İsmim Ayhan Ruşen. Silim çaylar özellikle Silim detoks çaylar çok yaygın. Avrupa’nın tüm ülkelerinde yaygın bir hale geldi. Kulaktan kulağa yayılıyor. Tüketici beğenileri ve Google’dan yapılan yorumlara baktığınız zaman bunu görebilirsiniz. İnşallah yakın zamanda Türkiye’de de bu ürünlerimizi satışa sunacağız.

Gülbahar Merdivan: Peki- farklı bir uygulamanız var, gastronomi sektörü için. Nedir bu?

Ayhan Ruşen: Uygulama derken “Taze demleme soğuk çaylar” geliştirdik. Bizim bu geliştirdiğimiz ürünler %100 doğaldır. Nasıl ki sıcak çay, içtiğimiz bitkiden elde ettiğimiz bir ürünse biz de meyve çaylarını endüstriyel bir şekilde fabrikada demledik. Pastörize ederek şişelere doldurup satışa sunduk. Kısacası sıcak çayın bir nevi soğutulmuş hali diyebilirsiniz. En önemli özelliği de bizim bu ürünlerimizde sıfır kalori ve sıfır şeker olması. Çünkü artık bütün dünyada ve Avrupa’da bilinçli tüketiciler gıda ve içecek sektöründe sıfır kalori istiyor. Biz de bu anlayıştan yola çıkarak bilinçli tüketici kesimine hitap etmek için bu ürünleri geliştirdik. Bu ürünlerimiz sudan sonra dünyanın en sağlıklı içeceğidir. Şimdi ben size bir örnek ürün göstereyim. Yeşil çay zencefil, yeşil çay nane ve şu anda Avrupa’da çok sevilen nar çayımız var. Dolayısıyla bunlar çok sağlıklı içeceklerdir. Ürünlerimizi marketlerde satıyoruz. Biz asıl bu ürünleri gastronomiye dönüp bir çalışmada kullanarak internetten satışa sunduk. Hem soğuk hem sıcak içecek grubu oluşturduk. Gastronomi alanında yaptığımız çalışma şu: Avrupa’da çok yaygın olan on binlerce dönerci esnafımız var. Biz de dedik ki dönerciler dönerini ve içeceğini satıyor. Ancak bir dönercinin asıl ana kazancı içeceklerdir. Siz de bir dönerciye gittiğiniz zaman yanında klasik kolalı içecekleri ve şekerli içecekler içersiniz. Bir de bir toplumun bir kesimi var ki eğer o içecek sağlıklı değilse hem içeceği hem de yemeği de yemiyor. Dolayısıyla gastronomi alanında dönerci olsun, restoran sahibi veya dönerci olsun bu kesimi kaybediyor. Siz bilinçli bir tüketiciye yiyeceğin yanında doğal bir çiçek vermezseniz bu esnaf için bir kayıp oluşturuyor. Biz de bu kaybı önlemek için bu seti geliştirdik. Gastronomi alanında faaliyet gösteren bir işletmede yiyeceğin yanına doğal ve rafine edilmiş içecek alternatifini sunduğunuz zaman işletmenin cirosu ve karı artıyor. Sağlıklı bir içecek alternatifi sunduğunuz zaman bu tüketiciye de hitap etmiş oluyorsunuz. O tüketici yemeğinin yanında bir de doğal içecek, bitki çayı veya meyve çayı içmek istiyor. Yani yiyeceğine eşlik anlamında doğal bir içecek talep ediyor. Hal böyle olunca işletmelere ek bir gelir kapısı da açılmış oluyor. Hem tüketici memnun kalıyor hem de gastronomi alanında çalışan esnafımız yani restoranlar, fastfoodlar, kafeler ve dönerciler satışın artmasından dolayı memnun oluyor. Tabii bugünden yarına fark edilecek bir uygulama değil! Zaman ve süreç istiyor. Burada gördüğünüz gibi paketlenmiş halde ürünümüzü stantlara koyarak farkındalık sağladık. Stantları her satış noktasına kendimiz koyuyoruz. Ancak soğuk içeceklerin buzdolaplarına konması gerekiyor. Statlardaki ürünlerin fark edilmesini sağlamak için paketlere yapıştırdığımız etiketlere sıfır kalori, sıfır şeker ve %100 doğal diye yazıyoruz. Bu şekilde ürünümüzü tanıtmış oluyoruz.

Gülbahar Merdivan: Burada hemen bir şey söylemek istiyorum sevgili seyirciler! Avrupa’da sıfır kalori sıfır şeker olmayan hiçbir ürünü bu şekilde satamazsınız. Değil mi efendim?

Ayhan Ruşen: Çok doğru söylediniz. Avrupa’da herhangi bir ülkede içeriğinde sıfır kalori sıfır şeker olmadan yani doğal olmayan bir ürünü kesinlikle satamazsınız.

Gülbahar Merdivan: Yani biz Selen Çay’ın %100 doğal olduğunu, sıfır kalori ve sıfır şeker içerdiğini bildiğimiz için hem sıcak çaylarını hem de soğuk ürünlerini gönül rahatlığıyla içebiliriz, değil mi efendim?

Ayhan Ruşen: Tabii bununla bitmiyor. Bizim dönerci arkadaşlara Türk gastronomisine hitap eden bir de sıcak içeceklerimiz var. Çay deyince sadece siyah çay anlaşılmıyor. Bunun yanında bitki çayları, meyve çayları yeşil çaylar dediğimiz içecek grubu, özellikle koronadan sonra çok daha önem kazandı. Bağışıklık sistemini güçlendiren, vücudun sindirim sistemini çalıştıran çaylar tercih edilmeye başlandı. Koronadan sonra fark ettik ki özellikle yeşil çaylar, bitki çayları ve meyve çayları dediğimiz içecek grubu anormal derecede arttı. Biz de dönerciler için tea corner dediğimiz “çay köşesi standı” sistemini geliştirdik. Çünkü Türkiye’de geleneksel bir adet vardır. Yemek yersiniz, yemeğin üzerine bir çay içme ihtiyacı hissedersiniz. Hatta bunda bir hizmet ve keyif alma süreci vardır. Biz de dönerci kardeşlerimize geleneksel geleneğimizi geliştirmek istedik. Yani müşteri dönerini yedikten sonra üzerine sıcak veya soğuk çay içsin. Hem yemeği hazmetmesi kolaylaşsın hem de keyif alsın. Amacımız bu geleneğimizi yaşatmak ve dönercilere, fast-foodculara, kafe ve restorantlara bir ek kazanç sağlamak. Bunun için de geleneğimize uygun olarak “Türk usulü çay seti köşesi” oluşturduk. Bunun bir avantajı da şu: Bu köşede sadece demleme çay değil bitki ve meyve çayları da sunuyoruz.

Gülbahar Merdivan: Sistem nasıl çalışıyor?

Ayhan Ruşen: Sistem çok basit. Self servis. Türk usulü semaver servisimiz var. Arzu eden müşteri karton bardağı veya kendi getirdiği bardağını alıyor. Semaverden aldığı sıcak suyun içine içeceklerimizden dilediğini katıp afiyetle içip keyfine bakıyor. İsteyen de içeceği yanında götürebiliyor. Türk usulü semaver çayımızda “altın dem” dediğimiz çayı tavsiye ediyoruz.

Gülbahar Merdivan: Araya giriyorum ama ben de bu çaydan kullanıyorum. Hakikaten hem lezzetli hem de hiçbir şekilde uyku kaçırma yapmıyor.

Ayhan Ruşen: Güzel bir noktaya değindiğiniz teşekkür ederim. Hakikaten “Altın Dem” dediğimiz çay, birinci sınıf Türk çayının seçkin çay yapraklarından hazırlanıyor. Çay tozunu vakumla alıp çay yapraklarının hazırladığımız çay, altına benzediği için ismi de bu şekilde. Bu çay özel bir çay. Etiketine dikkat ederseniz dünyanın garanti belgeli ilk çayıdır.

Gülbahar Merdivan: Neyin garantisi efendim?

Ayhan Ruşen: Altın Dem çayımızdan ister yarım kilo ister 1 kiloluk alın. Bunu satın alan tüketici içinden çıkan garanti belgesini görüyor. Çayımızı beğenmediği takdirde garanti belgesini doldurarak bize gönderiyor. Biz de derhal parasını iade ediyoruz.

Gülbahar Merdivan: Gördüğüm duyduğum kadarıyla ilk defa olan bir uygulama. Bu da çayınıza ne denli güvendiğinizi gösteriyor, değil mi efendim?

Ayhan Ruşen: Ben bu konuda iddialıyım. Özel çay yapraklarından vakumladığımız Altın Dem çayımızı en güvenilir sitelerde hatta Amazon’da ve seçkin marketlerde satıyoruz. Yeni yeni vermeye başladığımız yerlerde mevcut. Tabii iddialı bir ürün olduğu için aynı şekilde “çay köşesi seti” dediğimiz dönerci projemizde de kullanıyoruz. Semaver ve paketlerden oluşan setten self servis olarak faydalanan müşteri aynı şekilde beğenmezse parasını iade alıyor. Müşterimiz sadece Türk usulü demleme çaydan değil istediği ürünü örneğin nar çayı, meyve çayı, bitki çayı gibi doğal çaylardan stanttan beğendiğini alıyor.  İşte gördüğünüz gibi içine bir poşet çayı sıcak su dolu bardağın içine atıyorsunuz. İsterse alıp yanında götürür isterse burada içebilir. Alternatif seçeneklerle birlikte.

Gülbahar Merdivan: Sayın seyircilerimiz, bu keyifli sohbetimize bir ara veriyoruz. Selen Çay’ın satıldığı bir kafeye, bir dönerciye gidiyoruz. Buyurun efendim beraber gidelim

Gülbahar Merdivan: Evet sevgili seyircilerimiz. Burası Almanya’nın Essen şehrinde bulunan bir mekân. Kebap Haus denen bu mekanlar Essenşehir’de çok yaygın. Yanımızda Kebap Haus firmasının sahibi Cemal Bey var. Cemal Bey merhaba!

Cemal Bey: Merhaba hoş geldiniz!

Gülbahar Merdivan: Siz Selen Çay’ın hem sıcak hem soğuk ürünlerinizi mekanınızda sergiliyorsunuz. Bir stant açmışsınız. Neden bu çayı tercih ettiniz?

Cemal Bey: Şimdi korona dolayısıyla herkes doğal ve meyveli bitki çaylarını tercih ediyor. Koronadan sonra bu tercih inanılmaz arttı. Yemekten sonra hem keyif almak hem de hazmı kolaylaştırmak için standımızdaki çayları alıp kullanıyorlar. Sadece standımızda değil raflarımızda da paket halinde Selen Çay satıyoruz.

Gülbahar Merdivan: Peki hemen sorayım. Daha önce böyle bir uygulamanız var mıydı? Yani yemekten sonra çay ikram ediyor muydunuz?

Cemal Bey: Müşteri istiyordu ama biz ikram etmiyorduk. Artık bu çay seti var. Çok pratik ve kullanımı kolay. Müşteri kendisi içeceğini hazırlıyor, ister yemekten sonra burada içer isterse yanına alıp götürüyor.

Gülbahar Merdivan: Cemal Bey, ben şimdi şunu merak ediyorum. Önceden çay ikramımız yoktu. Bu çay seti köşesiyle yeni bir uygulama başlattınız. Bu, sizin için bir kazanç kapısı oldu mu? Bu uygulamadan mutlu musunuz?

Cemal Bey: Çok mutluyuz çünkü halka hizmet ediyoruz. Hem müşteri memnuniyeti oluşuyor hem de karımız artıyor. Vatandaşlarımıza sağlıklı bir ürün sunduğumuz için ayrıca mutlu oluyoruz. Şükürler olsun ki kendi gastronomi sektörümüzde müthiş bir artış sağlıyoruz.

Gülbahar Merdivan: Günde ortalama kaç çay satıyorsunuz?

Cemal Bey: Günde 80 – 90 çay satıyoruz.

Gülbahar Merdivan: Bundan iyisi can sağlığı!

Cemal Bey: Elbette! İnanır mısınız kahvelerde satılmıyor bu kadar çay!

Gülbahar Merdivan. Ooo maşallah! Şimdi bir müşterimizle bir sohbet yapacağız. Merhabalar, hoş geldiniz. Kızınızla birlikte gelmişsiniz.

Müşteri: Yemeğimizi yedik. Bu kış ayında bir sıcak çay içmek istedik

Gülbahar Merdivan: Peki siz demleme çay mı yoksa poşet çay dediğimiz sistemi mi tercih ediyorsunuz?

Müşteri: Ben şimdi detoks çayı aldım. Çok güzel, hoşuma gitti. Yemeğin üzerine çok iyi gitti.

Gülbahar Merdivan: Peki bir de kızınıza sorayım. Çayın tadı nasıl?

Çocuk Müşteri: Çayın tadı çok lezzetli. Ben çok beğendim.

Gülbahar Merdivan: Ama çocuklar pek çay içmez derler, ama sen özellikle demleme çay içiyorsun.

Çocuk Müşteri: Evet ben çok seviyorum. Hem de değişik bir tat almak istedim. Hatta bir dükkâna gittiğim zaman çay var mı diye soruyorum. Hoşuma gittiği için içiyorum

Gülbahar Merdivan: Efendim, şimdi de bir dönercideyiz. Bir çocuğumuzla karşılaştık. Sen döner yemeye buraya neden geldin?

Çocuk Müşteri: Döner yedikten sonra yanında bir de soğuk çay içiyorum. Bundan dolayı tercih ettim. Dönerin üzerine soğuk çay güzel gidiyor. Bazen sıcak çay içtiğim de oluyor.

Gülbahar Merdivan: Şimdi bir hanımefendiye soracağım. Yemeği yediniz ve elinizde Selen Çay gördüm.

Müşteri: Sıcak çay aldım. Sıcak çayı ilk defa içiyorum. Tadı gerçekten güzelmiş. Herkese tavsiye ediyorum.

NOT: Röportajı izlemek isteyenlere linkimiz burada.